KOBİ’ler İçin Kurumsal Risk Yönetimi Yazı Dizisi I: Risk Yönetimi Nedir? Neden Önemlidir?
Küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak nitelendirdiğimiz KOBİ’ler, ülkenin adeta birer can damarıdır. Önemli bir konuma sahip olmasına rağmen, KOBİ’ler risk faktörlerine karşı daha dayanıksızdır. Biz de, KOBİ’lerimiz için kurumsal risk yönetimi yapmanın tüm ayrıntılarını ele aldığımız bir yazı dizisi hazırladık. Risk yönetimi nedir? ve KOBİ’ler için kurumsal risk yönetimi yapmanın önemini merak ediyorsanız, yazımızı okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar dileriz..
Risk, bir işletmenin her zaman karşılaşabileceği ve işletmenin ilerlemesini engelleyen faktörlerdir. İş hayatının hemen her noktasında risk oluşturacak unsurlar oluşabileceği gibi, işletmeler doğru bir risk yönetimi ile bu durumu fırsata bile çevirebilir. Bir işletmenin riskli bir durumla karşılaşmasına sebep olan çok sayıda etken vardır. Finansal, operasyonel, stratejik ve dış çevreden kaynaklanan riskler olacak şekilde kategorize edilebilir ve bu kategorilere göre farklı risk yönetim planları uygulanmalıdır.
Çünkü bu gibi risk kategorileri, bir işletmenin varlığını ve ilerlemesini ciddi ölçüde etkileyebilecek güçtedir. Bir KOBİ risk yönetimi yaparken hangi yolları izlemelidir? Ya da risk yönetimini uygulamanın kolay bir yolu var mıdır? Soruları, durumun ciddiyetinin farkında olan tüm işletmeler tarafından sıklıkla yöneltilmektedir. Gelin, bu soruların yanıtlarına birlikte bakalım.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak nitelendirdiğimiz KOBİ’ler, ülkenin adeta birer can damarıdır. Hem ülkemizde hem de tüm dünyada ekonominin çok büyük bir parçasını KOBİ’ler oluşturuyor. Bu da, en küçük bir işletmenin sürekliliği ve ekonomik gücünün, genel ekonomideki payını açıkça ortaya çıkarıyor. Ekonomiye olan katkıları her ne kadar büyük olsa da, ekonomide yaşanan en ufak bir dalgalanmadan en çok etkilenenlerin de KOBİ’ler olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu sebeple de oluşabilecek en ufak bir riske karşı her zaman planlı, hazırlıklı ve dayanıklı olmaları gerekmektedir. Kısacası, KOBİ’ler için risk yönetimi yapmak, işletmeleri için adeta bir can suyu görevini görmektedir.
Kurumsal risk yönetimi; risk faktörlerinin değişken olması, risk yönetimine ayrılacak kaynakların daha geniş olması ve risklerin daha büyük olması sebebi ile genellikle büyük şirketler tarafından uygulanmaktadır. Fakat ilk kez 2004 yılında COSO tarafından yayınlanan Kurumsal Risk Yönetimi Çerçevesi kapsamında da, KOBİ’lerin de zaman içerisinde kurumsal risk yönetiminin içerisinde yer almalarının zorunlu olacağı belirtilmiştir.
KOBİ’ler için Risk Yönetiminin Avantajları
- KOBİ’ler, diğer büyük şirketlere nazaran daha esnek bir organizasyon yapısına sahiptir. Bu da, kurumsal risk yönetimine çok daha hızlı adapte olunabileceğini ve risk yönetiminin daha etkin yapılabileceğini sağlayacaktır.
- KOBİ’ler, yalnızca tek bir sektörde ve genellikle sabit bir alanda faaliyet gösterdikleri için karşılaşacakları risk sayısı ve şiddeti de daha düşük olmaktadır. Etkili bir kurumsal risk yönetimi planlaması ile bu gibi riskleri daha kolay bir şekilde yönetebileceklerdir.
- Daha az sayıda çalışanı bulunduran KOBİ’lerde, çalışan ve yetkililer arasındaki iletişim çok daha sıktır. Bu durum; risk yönetiminin hazırlığı, planlanması ve uygulanması aşamalarındaki disiplini daha kolay sağlayacaktır.
- KOBİ’ler, dış etkenlere karşı varlıklarını korumada daha büyük güçlükler çekmektedir. Kurumsal risk yönetimiyle birlikte, küçük ve orta ölçekli tüm işletmeler varlıklarını daha etkin bir şekilde koruyabilecektir.
- KOBİ’ler, sınırlı kaynaklarla yönetildiğinden dolayı risk yönetiminin sayesinde oluşabilecek riskleri daha öncesinden planlayabilecek ve dolayısıyla işletmenin sürekliliğini daha kolay kontrol altına alabilecektir. Önceden yapılan bu planlamalar ile birlikte oluşacak riskler, fırsata çevrilebilecektir.
Risk yönetimini yapmak, bu yönetimi hiç yapmayan işletmeler için ilk zamanlarda karmaşık ve yorucu bir süreçtir. Fakat zaman içerisinde maddi ve manevi büyük katkıları olacak ve dolayısıyla işletmelerin dışa bağımlılığı ve yaşayabileceği tüm riskler kontrol altına alınabilecektir. KOBİ’ler için en büyük risk, alacak/verecek takibi yapamamak ya da alacaklarını zamanında alamamaktadır.
Risk yönetimi yaparken, teknolojinin gücünden faydalanmak da son derece önemli bir konudur. Risk yönetiminin yanı sıra, işletmenin can damarı olan nakit akışının kontrol altına alınması gerekir. Nakit akışını kontrol etmek, gelir/giderleri yönetmek ve daha bu gibi işletmeler için son derece önemli olan konularda profesyonel bir destek almak için işletmelerin ön muhasebe işlemlerine ağırlık vermeleri gerekir. Çünkü işletmelerin ekonomisinde yaşanan tüm dalgalanmalar, diğer tüm risklerin oluşması için sağlam bir zemin hazırlar. Siz de, işletmenizin ekonomisini kontrol altına almak isterseniz Hesapcini online ön muhasebe programı tarafından sunulan hizmetleri kullanmaya başlayabilirsiniz.