Endüstri 4.0 Tarihçesi
Çağdaş otomasyon sistemi, yapay zekâ ve üretim teknolojilerini ifade eden bir kavram olan Endüstri 4.0, tüm dünyanın gözünün üstünde olduğu bir terimdir. Bu konu hakkında gerekli olan tüm bilgileri sizler için derledik ve yazımızda paylaştık. Keyifli okumalar dileriz..
1.Sanayi Devrimi’nden önce yapılan tüm üretimler, insan emeğinin yoğun bir şekilde kullanılması ile gerçekleşiyordu. Sanayi Devrimi’ nin başlaması ile birlikte o zamanın şartları doğrultusunda aslında teknolojiye bir adım atılmış oldu.
Birleşik Krallık başta olmak üzere Rusya, Kanada, İtalya ve Japonya’ nın da dâhil olduğu 1. Sanayi Devrimi, 2. Dünya Savaşı’ nın bitmesi ile birlikte “Üçüncü Teknoloji Devrimi” olarak varlığını sürdürmeye devam etti. 3. Sanayi Devrimi, küreselleşmeyi ve dünyanın tek bir pazar yeri olmasını sağladı. 3. Sanayi Devrimi ile birlikte özellikle “Bilişim” ve “Haberleşme” sektörlerinde hayallerin de ötesinde yenilikler meydana gelmiştir.
Geçmişten günümüze kadar tüm dünya 3 büyük sanayi devrimi geçirmiştir. Yapılan her bir devrim, endüstrinin aklınıza gelebilecek tüm kollarının köklü bir değişime uğramasına sebep olmuştur. Bu değişime ayak uydurabilen ülkeler gelişmelerine artı yönde bir ivme kazandırırken, ayak uyduramayanlar ise çağın gerisinde kalmaya devam etti.
Şu an ise tüm dünya Almanlar tarafından “Endüstri 4.0”, İngilizler tarafından ise “Endüstriyel İnternet” adı verilen 4. Sanayi Devrimi çağına girmek üzere.
Endüstri 4.0 Nedir?
2. Sanayi Devrimi ile birlikte yapılan tüm teknolojik icatlar, 3. Sanayi Devrimi ile hem sayı ve çeşitlilik bakımından arttı hem de dijitalleşti. Bu sebeple de 2. Sanayi Devrimi literatürde “Teknolojik Devrim” ismini alırken, 3. Sanayi Devrimi ise “Dijital Devrim” ismini aldı.
Endüstri 4.0 ise, Alman Hükümeti tarafından desteklenen ve ilk kez 2011 yılında Hannover Fuar’ında adı duyulan bir kavramdır. Endüstri 4.0’ı en genel ifade ile beşeri gücün yerine makine gücünün geçmesi olarak tanımayabiliriz. Yani, insanoğlunun yaptığı çoğu işin artık teknoloji ile geliştirilen yapay zekâlar tarafından yapılacağını söylemek pek de yanlış olmayacaktır. İçinde bulunduğumuz bu çağda teknoloji ile birlikte meydana gelen bu yeni sistemlere aynı zamanda “Nesnelerin İnterneti” adı da verilmektedir.
Endüstri 4.0 çağında üzerinde durulan 9 kilit kavram bulunmaktadır. Bu kavramları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Otonom Araçları
- Simülasyon Teknolojileri
- Yapay ve Dikey Sistem Entegrasyonu
- Endüstriyel Nesnelerin İnterneti
- Siber Güvenlik
- Bulut Bilişim
- 3D Yazıcılar
- Arttırılmış Gerçeklik
- Büyük Veri
Yukarıda geçen bu kilit kavramlar, yalnızca iş hayatında değil artık günlük hayatımızda da sıklıkla adı geçen ve kulak aşinalığımızın olduğu kavramlardır. Teknolojinin giderek yayılması ve akla gelen her konuda sıklıkla kullanılması ile birlikte yapay zekâ kavramı da ortaya çıkmaktadır. Fabrikalarda, üretimde, günlük hayatta ve hemen her konuda sıklıkla kullanılan yapay zekâ ile bulut bilişim arasında ise adeta anahtar-kilit ilişkisi bulunmaktadır. Bulut bilişim içerisinde hayal bile edilemeyecek büyüklükte verilerin saklanması mümkündür. Yapay zekânın yeteneklerinin ortaya çıkması ve geliştirilmesi için ise çok sayıda veriye ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla bulut bilişimin olmadığı ya da yetersiz kaldığı bir yerde yapay zekâdan bahsetmek pek mümkün olmuyor.
Endüstri 4.0 Prensipleri ve Uygulanabilirliği
Endüstri 4.0, genel olarak 6 temel prensibe dayanır.
- Nesnelerin interneti ve hizmetlerin interneti ile birlikte insanların artık akıllı sistemler ile entegre bir şekilde çalışabilmesi ve etkin iletişimi kurabilmesi
- Fabrikalardaki sensor verilerin simülasyonlar ve sanal tesisler ile bağlanmasıyla ortaya çıkan sanallaştırma
- Yapay zekâ ile geliştirilen sistemlerin, kurulduğu fabrika ya da diğer iş yerlerinde kendi kararlarını verebilmeleri
- Verilerin toplanması ve analiz edilmesi
- Hizmetlerin interneti ile birlikte yapay zekâ sistemleri kullanılarak ortaya çıkan akıllı fabrikalar
- Kişisel değişimlerin gerekliliği ile akıllı fabrikalara olan esnek adaptasyon
Endüstri 4.0 ile birlikte birçok dezavantaj ve avantaj da beraberinde ortaya çıktı. Hem iş hayatı hem de günlük hayatta büyük yeniliklerin söz konusu olması ile birlikte dünya nüfusunun hemen hemen genelinin hayat kalitesinin artacağı düşünülüyor. Sabah uyandığımızda açtığımız perdelerimizin bile akıllı sistemler ile donatılması sayesinde yaşam hem daha kolay hem de çok daha keyifli bir hâl almaya başlayacak. Öte yandan iş hayatındaki haberleşme, ulaşım ve lojistik gibi giderlerin de giderek düşmesi ve ticaret masraflarının önemli ölçüde düşmesi ile birlikte global tedarik zinciri kavramının daha da yaygınlaşması beklenmektedir.
İş ve günlük hayatta sağladığı tüm bu avantajların yanı sıra, özellikle yapay zekâ ve robotların çok daha geliştiği günümüz koşullarında çok sayıda problem ve endişe de ortaya çıkmaktadır. Özellikle de robotların insanların yerine geçmesi ve beşeri güce ihtiyacın giderek azalması ile birlikte işsizlik sayısının artması, bu kapsamda duyulan en genel endişelerden biridir. Aynı zamanda Endüstri 4.0 ve bu sistemin getirilerinin, insanlar arasındaki iletişim, duygusal bağ, vicdani yükümlülük, hoşgörü ve bu gibi diğer insanî duyguların üzerinde olumsuz etkilere sebep olacağı da uzmanlar tarafından söylenmektedir.